Günümüz çocukları sürekli bir şeylerle meşgul: etkinlikler, oyun grupları, ekranlar, öğrenme setleri…
Sanki “bir şey yapmamak” zaman kaybıymış gibi. Oysa çocuk gelişimi için hiçbir şey yapmamak da en az oyun kadar gereklidir.
Sessizlik, Beynin Dinlenme Alanıdır
Okul öncesi dönemde çocukların beyni hızla gelişir. Her gün yeni bir bilgi, yeni bir uyarıcıyla karşılaşırlar.
Bu kadar yoğun bir öğrenme temposunda, beynin “ara verme” ihtiyacı vardır.
Sessizlik ve boş zaman; beynin bilgileri işlemesine, duyguları sindirmesine ve yaratıcılığı beslemesine olanak tanır.
Sıkılmak Gelişimi Durdurmaz, Derinleştirir
Ebeveynler genellikle çocuk sıkıldığında hemen bir şeyler önermek ister: “Hadi boya yapalım, oyun oynayalım, dışarı çıkalım.”
Oysa sıkılma anı, çocuğun kendi iç dünyasına dönme fırsatıdır.
Sıkılan çocuk, hayal kurar. Hayal kuran çocuk, düşünmeyi öğrenir.
Evin İçinde “Sessiz Köşeler”
Her evde çocuk için küçük bir sessizlik alanı olabilir. Bir minder, bir battaniye, bir pencere önü…
Bu alanlar “hiçbir şey yapmama hakkını” hatırlatır.
Burada kitap okumak, sessizce resim yapmak ya da sadece düşünmek çocuğun zihinsel dengesini güçlendirir.
Ebeveynler İçin Küçük Hatırlatma
Çocuğunuz bazen “canım sıkılıyor” dediğinde, hemen çözüm üretmeye çalışmayın.
O an, onun kendiyle baş başa kalma becerisini öğrenme anıdır.
Çocuklara yalnızca bilgi değil, sessizlik hakkı da tanımak gerekir. Çünkü sessizlik, büyümenin görünmeyen kısmıdır.