Genel

Doğa ve çevre bilinci, çocuklara erken yaşta kazandırıldığında onları daha duyarlı, sorumlu ve doğa dostu bireyler olarak yetiştirir. Ebeveynler, bu süreçte çocuklarına örnek olarak ve onları yönlendirerek önemli rol oynar.“Küçük Adımlar” olarak bu yazımızda, okul öncesinde çocuklara çevre bilincini aşılamanın yollarını paylaşıyoruz. Doğa Yürüyüşleri ve Gözlemler Ailece Doğa Yürüyüşleri Düzenleyin:Ormanlar, parklar ya da sahiller gibi […]

Yaz ayları, çocukların duyusal dünyasında büyük değişiklikler getirebilir. Özellikle okul öncesi dönemdeki çocuklar, duyusal hassasiyetleri yüksek olan bireylerdir ve sıcak havalar, terleme, gürültü gibi çevresel faktörler, onların duygusal ve fiziksel durumlarını önemli ölçüde etkileyebilir. Bu yazıda, yazın duyusal hassasiyetin nasıl arttığını ve çocukların rahatlaması için neler yapılabileceği ile ilgili önerilerde bulunacağız. Duyusal Hassasiyet Nedir ?

Okul öncesi dönem, çocukların zihinsel, fiziksel, sosyal ve duygusal gelişimlerinin en hızlı olduğu yıllardır. Bu gelişimi desteklemek için planlanan yaz okulları, çocuklara hem eğlenceli bir yaz tatili sunar hem de öğrenmeye devam etmelerini sağlar. Özellikle 3 yaş grubu için tasarlanmış Early Science Yaz Programı gibi bütünsel içerikler, çocukların doğayla bağ kurmasını, bilimsel süreçlerle tanışmasını ve

Ebeveynler olarak çocuklarımızın sağlıklı ve mutlu bir şekilde büyümelerini, öğrenmelerini ve gelişmelerini isteriz. Bu gelişim yolculuğunda sıkça duyduğumuz “zeka” kavramının önemli bir parçası da okul öncesi dönemde duyusal zekadır. Peki, Küçük Adımlar Anaokulu olarak bizim de büyük önem verdiğimiz bu duyusal zeka tam olarak nedir ve minik kaşiflerimizin bu önemli becerisini nasıl destekleyebiliriz? Okul Öncesi

İlkbahar yalnızca doğanın değil, çocukların da iç dünyasının canlandığı, enerjiyle dolduğu bir dönemdir. Havanın ısınması, güneşin kendini daha fazla göstermesi ve çevredeki renklerin canlanması çocukların duyularını harekete geçirir. Bu dönemde çocuklar dışarı çıkmak, koşmak, keşfetmek ve oyunlar kurmak isterler. Aslında bu hareketlilik yalnızca eğlenme arzusu değil; gelişimleri için gerekli, doğal bir ihtiyaçtır. Günümüzde çocukların bu

Okul öncesi dönem, çocukların temel alışkanlıkları kazandığı, sosyal ve duygusal becerilerinin geliştiği kritik bir süreçtir. Bu dönemde çocuklar, dürtülerini kontrol etmeyi, sınırları tanımayı ve kurallara uymayı öğrenmeye başlar. Doğru belirlenmiş kural ve sınırlar, çocuğun kendini güvende hissetmesini sağlarken, özgüvenli, vicdanlı ve sorumluluk sahibi bireyler olarak gelişimlerini destekler. Kurallar, sadece itaat etmeyi öğretmemeli; çocukların düşünmesini, haklarını

Günümüz dünyasında çocukların sadece akademik başarıyla değil; duygusal zekâ, empati, kendini ifade edebilme gibi “görünmeyen becerilerle” de donanması bekleniyor. Peki, bu beceriler nasıl kazandırılır?  Okul öncesi dönemde, boyaların, kuklaların, maskelerin ve hikâyelerin renkli dünyasında gizli. Drama: Duygulara Alan Açmak Drama, çocukların farklı rollerle kendilerini ifade etmelerini sağlayan güçlü bir araçtır. “Bir aslan olsaydın nasıl kükrerdin?”

Okul öncesi dönem, çocukların hızla büyüyüp geliştiği, birçok ilki deneyimlediği özel bir süreçtir. Ancak bu süreç, yalnızca çocuklar için değil, anne babalar için de pek çok yeni sorumluluğu ve zorluğu beraberinde getirir. Özellikle 3-6 yaş arasındaki çocukların bağımsızlık arzusu, keşfetme isteği ve sınırları test etme davranışları, ebeveynler için günlük yaşamda bazı sorunlara yol açabilir. Bu

Tatil dönemleri, okul öncesi dönemdeki çocuklar için eğlence ve öğrenmenin bir arada olduğu çok özel zamanlardır. Evde veya dışarıda yapılabilecek eğitici ve eğlenceli etkinliklerle çocukların gelişimini desteklemek mümkündür. İşte okul öncesi çocuklar için tatilde yapılabilecek en iyi aktiviteler. Sanat ve El İşi Etkinlikleriyle Yaratıcılığı Geliştirin Sanat etkinlikleri, okul öncesi çocukların hayal gücünü ve ince motor

Bebekler, daha anne karnında bulundukları sürede yaşadıkları sıvı içerisinde gelişimlerini göstermeye  başlamaktadırlar. Bu sebepten ötürü bu yaşama alışık oldukları için dünyaya geldiklerinde de bu yaşam şeklini aramaktadırlar. Suda yapılan bu aktiviteler, çocukların sadece vakit  geçirmesini sağlamakla kalmaz; aynı zamanda zihinsel ve fiziksel gelişimlerini destekler. Çocukların suyla etkileşimi, , hem kas koordinasyonunu  hem de denge ve psikomotor becerilerinin