Çocuklarımız bizlerin en kıymetli varlıkları. Hayata gözlerini yeni açmış her bebeğin ebeveyni olarak onu başına gelebilecek tüm zararlardan korumak istiyoruz, ona mümkün olduğunca her şeyin en iyisini sunabilmek için etrafında pervane oluyoruz. İşte tam da bu noktada karşımıza bir kavram çıkıyor: Helikopter Ebeveynlik.
Helikopter Ebeveynlik
Biz büyüklerin aksine okul öncesi dönemdeki çocuklar için yaşadığı her şey onun için benzersiz birer deneyimdir. Okula gitmek, film izlemek, yeni bir oyuncak almak, arkadaş edinmek, biriyle anlaşamamak ve daha onlarcası… Ebeveynler olarak, çocuğumuzun büyüme yolculuğunda onların yaşayabilecekleri hayal kırıklığı, kaygı ve acıların hepsini kaldırmak istiyoruz. Bu gayet doğal ve içten bir his, ancak ölçüsünü nasıl ayarlayabiliriz?
Öncelikle, bu ebeveynlik anlayışında neler görülür, ona bir bakalım.
- Çocuğun hayatıyla aşırı korumacı ve kontrolcü olmak,
- Çocuğun tüm eylemlerine aşırı katılım göstermek ve onun adına karar vermek,
- Çocuğun ayrı bir benlik geliştirmesine izin vermemek, örneğin “biz bugün az yemek yedik, biz bugün parka gitmek istedik” gibi cümleler kurmak,
- Çocuğun arkadaşları ile yaşadıkları problemlere çok fazla dahil olarak problemi onun yerine çözmek
Çocuğun dünyayı deneyimlemesine izin vermeyen bu tutum ile, iyi niyetli gibi görünse de ileride bireyselleşmeden kaynaklanan bağlanma problemleri, kimlik gelişimi ve özgüven ile ilgili sorunlar, öfke, anksiyete gibi durumlar gözlemlenebilmektedir.
Helikopter Ebeveynlikten Nasıl Kaçınılır?
Çocuğumuzun dünyayı gerçekten deneyimlemesine; düşmesine, kalkmasına, ağlamasına, korkmasına, bağırmasına; acıyı yaşayabilmesine izin vermek onları hayata hazırlamanın en gerçek yoludur. Bunun yanında,
- Çocuğunuzla güvenli bir bağ kurmaya özen gösterilmeli
- Sağlıklı bir iletişim kurmaya çalışılarak çocuğun duygularını ve isteklerini ifade etmesi için alan açılmalı
- Çocuğunuzun kendi kararlarını kendi verebilmesi için cesaretlendirilmeli
- Yaşadığı problemleri kendi başına çözebilmesine imkân verilmeli
- Çocuğunuza güvenmeli ve yaşına uygun sorumluluklar verilmeli
Çocuklarımız, gelişimsel süreçlerinde bizlerin her zaman ilgisine, sevgisine ve desteğine ihtiyaç duymaktadırlar. Onların karşılaşabilecekleri her zorlukta etrafında pervane olmak yerine onu desteklemeyi sürdürerek yoluna ışık tutmak, çocuğumuzun duygusal gelişimi için paha biçilemez bir kaynak olacaktır.
Çocuklarımız bizlerin en kıymetli varlıkları. Hayata gözlerini yeni açmış her bebeğin ebeveyni olarak onu başına gelebilecek tüm zararlardan korumak istiyoruz, ona mümkün olduğunca her şeyin en iyisini sunabilmek için etrafında pervane oluyoruz. İşte tam da bu noktada karşımıza bir kavram çıkıyor: Helikopter Ebeveynlik.
Helikopter Ebeveynlik
Biz büyüklerin aksine okul öncesi dönemdeki çocuklar için yaşadığı her şey onun için benzersiz birer deneyimdir. Okula gitmek, film izlemek, yeni bir oyuncak almak, arkadaş edinmek, biriyle anlaşamamak ve daha onlarcası… Ebeveynler olarak, çocuğumuzun büyüme yolculuğunda onların yaşayabilecekleri hayal kırıklığı, kaygı ve acıların hepsini kaldırmak istiyoruz. Bu gayet doğal ve içten bir his, ancak ölçüsünü nasıl ayarlayabiliriz?
Öncelikle, bu ebeveynlik anlayışında neler görülür, ona bir bakalım.
- Çocuğun hayatıyla aşırı korumacı ve kontrolcü olmak,
- Çocuğun tüm eylemlerine aşırı katılım göstermek ve onun adına karar vermek,
- Çocuğun ayrı bir benlik geliştirmesine izin vermemek, örneğin “biz bugün az yemek yedik, biz bugün parka gitmek istedik” gibi cümleler kurmak,
- Çocuğun arkadaşları ile yaşadıkları problemlere çok fazla dahil olarak problemi onun yerine çözmek
Çocuğun dünyayı deneyimlemesine izin vermeyen bu tutum ile, iyi niyetli gibi görünse de ileride bireyselleşmeden kaynaklanan bağlanma problemleri, kimlik gelişimi ve özgüven ile ilgili sorunlar, öfke, anksiyete gibi durumlar gözlemlenebilmektedir.
Helikopter Ebeveynlikten Nasıl Kaçınılır?
Çocuğumuzun dünyayı gerçekten deneyimlemesine; düşmesine, kalkmasına, ağlamasına, korkmasına, bağırmasına; acıyı yaşayabilmesine izin vermek onları hayata hazırlamanın en gerçek yoludur. Bunun yanında,
- Çocuğunuzla güvenli bir bağ kurmaya özen gösterilmeli
- Sağlıklı bir iletişim kurmaya çalışılarak çocuğun duygularını ve isteklerini ifade etmesi için alan açılmalı
- Çocuğunuzun kendi kararlarını kendi verebilmesi için cesaretlendirilmeli
- Yaşadığı problemleri kendi başına çözebilmesine imkân verilmeli
- Çocuğunuza güvenmeli ve yaşına uygun sorumluluklar verilmeli
Çocuklarımız, gelişimsel süreçlerinde bizlerin her zaman ilgisine, sevgisine ve desteğine ihtiyaç duymaktadırlar. Onların karşılaşabilecekleri her zorlukta etrafında pervane olmak yerine onu desteklemeyi sürdürerek yoluna ışık tutmak, çocuğumuzun duygusal gelişimi için paha biçilemez bir kaynak olacaktır.