Çocuk yaşamının ilk yıllarında ebeveynleri rol model alarak ve kendisine tanınan fırsatların çevresinde bir psiko-sosyal olgunluk kazanır ve bunu uygular. Fakat ebeveynler ne ölçüde çocuğa katkı sağlamaya çalışırsa çalışsın belirli bi aşamada katkıları sınırlı kalmaktadır. İşte ebeveynlerin bu süreçteki sınırlılığını okul öncesi dönem esneterek çocuğun gelişim alanlarını akran işbirliğiyle destekleyerek bireysel ve grup çalışmaları yapmaktadır.
Anaokuluna başlama süreci çocuğun topluma katılma ve sosyal ilişkilerini geliştirme sürecinde çok önemli bir basamaktır. Anaokulları, aynı zamanda çocuğun tek mekandan çıkıp aile dışına katıldığı ilk adım olarak düşünülmelidir. Aile içerisinde tüm gözler ve merak üzerindeyken bir anda sınıfındaki diğer çocuklardan farksız biri olmaktadır. Ailesi içinde birkaç kişiyle iletişim kurarken okulda birden fazla kişiyle iletişime maruz kalmaktadır. Bu durum onları hem özgüvenli bireyler olmalarına hem de kural konusunda oldukça uyumlu , dikkatli bireylere dönüşmesinde büyük rol oynamaktadır.
Evet okulun çocuklar için faydaları oldukça büyük fakat uzun bir tatil sonrası ya da ilk kez okula başlayacak çocuklardaki kaygı seviyesi beklediğimizden daha fazla gelişebilir. Bizler bu süreci nasıl yönetmeliyiz ve neler yapabiliriz.
Ebeveynler Neler Yapabilir?
- Çocuğa okul hakkında bilgilendirme yaparak, okul başlamadan önce öğretmen ve arkadaşlarıyla tanışmasını sağlayın.
- Anaokulunun sadece çocuklar ve öğretmenlerden oluştuğu bundan dolayı sizlerin o süreçte günlük akışta işlerini ve ev işlerinizi halledeceğinizi belirtin.
- Çocuğun okulda ne kadar kalacağını ona anlayabileceği terimlerle belirtin ve belirttiğiniz sürede almaya özen gösterin. Örneğin ikindi kahvaltını edeceksin ve seni alacağım gibi…
- Okulun her gün gidilmesi gereken bir yer olduğunu gitmezse hangi oyunları kaçıracağını , hangi arkadaşının geleceğini ve nasıl eğleneceğinden bahsedebilirsiniz. Fakat bunları anlatırken yanlış veya abartı bilgi vermemeye özen gösterin..
- Okulun ilk günü özellikle çocuğun uykusunu aldığından emin olun. Çünkü yaşadığı uykusuzluk sebebiyle yaşadığı stres ve huzursuzluk boyutu artacak ve yaşanılan kaygı seviyesi artacaktır.
- Çocuğunuzu kapıda teslim edilip, kapıdan teslim almalısınız. Dramatik ve uzun vedalaşmalardan kaçınmalıyız. Aksi takdirde durum daha da işin içinden çıkılmaz hale gelebilir. Bu durum sizi zorlasa bile çocuğu teslim ederken kararlı ve hızlı olmanız çok önemlidir. Ağlarsa buna izin verip fiziksel temas ederek telkinde bulunabilirsiniz. Bu telkinler genelde onu anladığınızı bırakmadığınızı ve ne zaman alacağınız konularını içermelidir. ve devamındaki teselliyi öğretmenine bırakın.
- Onu ne zaman okuldan alacağınızı onun anlayabileceği şekilde söylemek de çocuğu rahatlatacaktır. Fakat asla gizlice gitmeyin , bu çocukta güven kaybına yol açacaktır.
- Yaşanılan uyum sorunları hafta hafta kademeli olarak azalacaktır. Siz hafta sonunu hep birlikte kaliteli vakit geçirerek yaşanılan stres ve kaygıyı birlikte aşabilirsiniz. Bu durum hafta başına yine zoraki ayrılık sürecini başlatabilir fakat endişe duymayın bu da normal bir süreçtir.
