Okul öncesi dönem dediğimiz 3-5 yaş arasında kızgınlıklar kolayca öfke nöbetine dönebilir, çocuk saldırgan tavırlar sergileyebilir. Kendilerini ifade etmekte çektikleri güçlük, farklı düşüncelerin olabileceğini anlamakta zorluk, paylaşmayı henüz öğrenmemiş olma bu dönemdeki öfke nöbetlerinin temel sebebidir.
İnsanlara vurma, itme, ısırma şiddet uygulama, eşyalara kırıp dökme, parçalama şeklinde zarar verme, hakaret ve küfür gibi kötü sözler söyleme ve saçını yolma, elbiselerini yırtma, yüzünü tırmalama gibi kendine zarar verme eylemleri öfkenin patolojik dışa vurumudur.
Öfkenin patolojik dışa vurumunda öncelikle yapılması gereken, ailelerin pekiştirici davranışlarından kaçınması, çocuğun ikincil kazanç elde etmesine olanak vermemeleridir. İstediği gerçekleşmeyince çığlıklar atan, yerlerde tepinen, durmaksızın ağlayan çocuğunuza çatışmadan kaçmak ve uzlaşmak için vereceğiniz taviz bu davranışları ödüllendirmiş olacak, öfke nöbetlerini pekiştirecektir.
Öfke nöbetlerini önlemek, öfke nöbetlerinden kaçınmak için;
Çocuğunuzun öfke nöbetleri ne zaman, nerede, hangi durumlarda oluyor? Bunu tespit edin ve bunlardan uzak durmaya çalışın.
Çocuğa çok ani, hazır olmasına fırsat vermeden emir ve isteklerde bulunmayın. Çocuk parkında kaydıraktan kaymaya kendini kaptırmış çocuğunuza, hadi artık eve gidiyoruz demek yerine, 10 dakika daha kay, sonra eve gideceğiz demek daha doğru bir yaklaşımdır.
Çocuklar uykusuzluk, yorgunluk, açlık gibi durumlara tahammül edemezler. Bunlara özen göstermeniz çocuğu rahatlatacaktır.
Çocuklarınızın seçim yapmalarına imkan verin, doğrudan fikirlerinizi dikte etmeyin. Soğuk havada başlığını takmadan sokağa çıkmakta direnen çocuğunuza, bugün mavi mi yoksa yeşil başlığını mı takmak istersin tarzı yaklaşım onun yumuşamasını sağlayacaktır.
Çocuğunuzun kapasitesini iyi bilin, onu zorlayacak ya da yapamayacağı isteklerde bulunmayın.
Öfke nöbetine giren çocuğunuza yapılması gerekenleri ise şöyle özetleyebiliriz
Öfke nöbetine giren çocuğunuz karşısında sakin ve soğukkanlı olun. Sözel ve fiziksel şiddet uygulamayın. Dediğini yaparak ikincil kazanç elde etmesine ve öfke nöbetini pekiştirmesine meydan vermeyin.
Kararlı ve tutarlı olmanız öfke nöbetlerinin en iyi ilacıdır. Öfke nöbetine giren, istediğim olacak diye tutturan, ağlayıp, tepinen çocuğunuza umursamaz bir tavırla göz temasını kesin, ilgilenmiyor görünün, sakinleştiği anda göz temasına geçerek, ilginizi hissettirin.
Kalabalık bir ortamda iseniz, daha sakin bir ortama geçerek çocuğun yatışmasını bekleyin. Sakinleştiği anda isteklerinin neden gerçekleşmediğini anlatın. Öfke nöbeti sırasında bağırmanız, nasihatlarınız, ders vermeye çalışmanız bir işe yaramayacaktır.
Öfke krizinde, dediğim olacak diye tutturan çocuğunuzun istediğini o anda asla yapmamalısınız. Çocuk sakinleştiğinde bu davranışlarını onaylamadığınızı, gerekçelerini anlatın, onu her şartta seveceğinizi söyleyin. Sana küstüm, böyle yaparsan seni sevmeyeceğim gibi söylemler hatalıdır.
Çocukla yumuşak, sakin ve net bir ses tonu ile konuşulmalı, çocuk sizin paniklediğinizi hissetmemelidir. Çocuğun makul isteklerinin nasıl karşılanacağı ana fikri ona verilmeli, öfke nöbetlerinin ve tutturmanın geçerli bir yol olmadığı anlatılmalıdır.
Çocuklara doğru örnek olmanın önemini ebeveynler olarak bilmeli, öfke kontrolünde de kendi öfkemizi nasıl kontrol ettiğimizi geleceğin güvencesi yavrularımıza göstermeli, onlara iyi örnek olmalıyız.
Bazı çocuklar okula geri dönmeyi hevesle bekler, bazıları okula dönmemek için ağlar. Tüm bu farklı tepkiler, son derece doğal. Sonuçta çocuğunuz mutlaka okuluna alışacak, öğretmenleri ve arkadaşlarıyla bir bağ kuracak ve okulda yepyeni bir eğlence ve keşif dünyası bulacak. Doğru bir destekle sonunda sizin çocuğunuz da okulu, kendisini rahat ve güvende hissettiği bir alan olarak görecek. Bu yüzden sabırlı olun ve ona daima anlayışla yaklaşın.